22 Haziran 2021 Salı

YÜZÜN BÖYLESİNE HÜZÜNKEN'DE SİZİNLE DE KARŞILAŞMIŞ MIYDIK? İlknur Güneylioğlu


 


"Uyarlamakla Geçen Yaşamlar: Küskün Çocukluktan Kavgalı Gençliğe ve Zaman İçinde Eskiyen Bedenlerle Mezara Dek…" Değerli öykücü İlkay Tuna'nın, İzan Yayıncılık'tan çıkan dördüncü öykü kitabı "Yüzün Böylesine Hüzünken" üzerine Eskişehir Sanat'ta yazdım. 📖 “... '(…) Bir avuç düş atsam Porsuk’a, Sakarya’ya kavuştuğunda gerçek olur mu? (…)' diye sorar doğduğu kente, Eskişehir’e gelmiş kadın. Tesadüf o ki, ben de düşünü nehre atmışlardan biriyim. Küçük bir teknenin içinde, not defterimden bir sayfa koparıp, üstüne düşümü yazarak, sulara bıraktım kâğıdı. St. Petersburg’da, Neva Nehri’nin kollarından birine. Fark eder mi mesele insansa, nehir hangi nehir? Bütün nehirler birden bir oluverir. 'Ha Sakarya ha Neva,' denir. Eskişehir’le St. Petersburg kentleri birbirini işte böyle bir öyküde tamamlayıverir...."📌 "...Bu kez, soruları bana sorduran, yanıtlara beni yönelten İlkay Tuna… Böyle nesillerin evlatları olmak neler hissettiriyor bizlere, düşünüyorum. '(…) Kimse farkında değildi, ben sanki yüz yıldır bu tuhaf dünyada yaşıyordum. (…)' Bitmek bilmeyeceğini zannettiğimiz ve belki de bizim için gerçekten bitmeyecek, bittiğini göremeyeceğimiz bir düzen kurulu. Aile içindeki bireyler arasında ve sonrasında başka başka ailelerle ne tam bir bütünleşme ne de bu hastalıklı ilişkilerden tam bir kopuş sağlanabiliyor, çoğu zaman. Bütünlüğün mümkün olamayacağını da baştan kabul etmek gerekirdi belki de, ama kopuşun tam olamayacağını kabul etmek de bazen çok zor olabiliyor. Bir keresinde düşüncelerimin beni götürdüğü yer Aleksandr Bogdanov’un 1908’de yayımlanan 'Kızıl Yıldız' adlı bilimkurgu romanı olmuştu. Yıllar öncesinde, romanın 'Çocuk Evi' bölümünün kenarlarına koyduğum kocaman soru işaretleri zihnimi daha çok meşgul etmeye başlamıştı. En küçüğünden, gençliğe adım atmak üzere büyük çocuklara kadar bölümleri olan, erkeklerle kızların aynı giyindiği, eldeki en iyi imkânlarla, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sınıflar olmadan, ailelerinden ayrı olarak, bilimle, sanatla, doğayla birlikte, eğitimin tüm çocuklara yetenek ve ilgi alanları da dikkate alınarak..." 📌 Yazının tamamına eskisehirsanatdernegi.org ' dan ulaşabilirsiniz.


19 Nisan 2021 Pazartesi

İlknur Güneylioğlu

 İLKNUR GÜNEYLİOĞLU

(Yazar, editör)

26 Haziran İzmir doğumlu. Çocukluk ve ilk gençlik dönemlerinde, ulusal öykü
yarışmalarında birincilik ödülü ve dereceler aldı. Yazı işleri sorumlusu olarak çalıştı.
Öyküleri, şiirleri, denemeleri ve kitap, yazar, tiyatro oyunları ile ilgili inceleme yazıları, çeşitli
edebiyat dergilerinde ve kültür, sanat sitelerinde yayımlandı. Türkiye Yayıncılar Birliği’nin verdiği
“İleri Düzey Editörlük Eğitimi”ni tamamladı. Derleme kitaplarda öykü ve denemeleriyle
yer aldı. Yazarlık atölyesi çalışmaları, çeşitli dergi, kitap editörlükleri ve tasarımları yaptı. Kısa film
yapımı ve senaryo yazarlığı eğitimleri aldı. Resim, fotoğraf sanatı ve psikoloji ilgi
alanlarındandır. Şubat 2020’de “Geceyi Geçerken” adlı öykü kitabı, Etki Yayınları’ndan,
“Çözülüş” adlı romanı, Kasım 2020’de, İzan Yayıncılık’tan yayımlandı.

Yazarın eserlerinde, gerçeklik ve rüya, olağan ve olağan dışı arasındaki sınırlar zaman
zaman belirsizleşir. Dilin kullanımı ayrıksı, şiirsel, çok katmanlıdır. Metaforlar, simgeler
açısından zengindir. Özgünlük ve özgürlüklerin yok edilişi, bireysel ve toplumsal
travmalarımız, bilinç, bilinçaltı, gerçek ve gerçeküstünün iç içe oluşu, çelişkilerin sorgulanışı,
sığ iletişimlerimiz, yitirdiğimiz empati yeteneğimiz, duyarsızlıklarımız, yanılsamalarımızla
yüzleşmenin zorluğu, ikiyüzlülüklerimiz, güce tapma bağımlılığımız, iç huzura ve bütünlüklü
yaşamlara kavuşabilme ve kendimizi gerçekleştirme dışında doğayla bütünleşme
gereksinimimiz de yazarın değindiği başlıca konulardandır. Ayrıca, yazar, eserlerinde yeni
biçimleri denemeyi de tercih etmektedir.








Çözülüş / İlknur Güneylioğlu / İzan Kitap