İç hastalıkları uzmanı, psikiyatr, yazar, ressam ve bir ”ex-prince” olan Fikret Ürgüp ”Deliler Teknesi”nden başka bir şey olmayan dünyamızı yazdı.
İnanılmaz gizli kültür birikimi ve kimselere benzemeyen kalemi hem bireyin hem toplumsal bilincin çeşitli alanlarından köklü örneklerle doludur.
"Bu görkemli hikayelerin hiç eskimeyeceği ve bir daha yazılamaz olduğunu düşünüyorum. Tıpkı Sait Faik’in, tıpku Franz Kafka’nınkiler gibi…"
-Leyla Erbil-
“Çivili Sandıklar” hikayesinin yazarı Fikret Ürgüp çivisiz ve sandıksız yaşamıştı ömrü boyunca. Nesi varsa ortadaydı. Açık seçik, sahici… Yaşarken de ölürken de… Şizofreni dünyasında yaşayanların kırılganlıklarında… Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektuplarında ve bakışlarında… Kışta… Portakalda… Lautreamont’da… Mina Urgan’ın gözyaşlarında… Behçet Necatigil’in odasında ve anlayışında… Özdemir Asaf’ın telaşında… Nerval’in ”Aurelia”sında ….Sait Faik’in yaşama sevincinde ve daha çok yaşayabilmesinde … Asag Halet Çelebi’nin rengarenk sakinliğine sızan münevverliğinde… Cahit Irgat’ın kardeşliğinde…” Karanlığın Günü’nde… Yeditepe’de… Sabahattin Eyüboğlu’nun kısa metrajlı övgüsünde… Ahmet Oktay’ın ”Gizli Çekmece”sinde… Düşlerinde düşüşlerinde, düşkünlüğünde, düşünürlüğünde… Nesi varsa ortadaydı. Açık seçik, sahici…
-Haldun Soygür-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.