Bazı kitaplar belli sayfa kadar insanın kafasında yankılanan "bu ne anlatıyor" sorusu ile okunur. Bir yandan böyle derken anlayamadığı ama anlamak istediği cümleler üzerine daha çok düşer, anlayamasa da hissettiği edebi zevk nispetinde okur, okur. Sonra sayfaların üstündeki perdeler bir bir açılmaya başlar. Bu yazdıklarım Çözülüş kitabının bana hissettirdikleridir.
Kitabın satırları arasında gezinirken, yer yer Dokuzuncu Hariciye Koğuşu yer yer de Stefan Zweig tadı aldım.
Bazı cümlelerde ise kurgunun içindeki anlamından çok ötelerde bir yerlere dokunan anlamlar mevcuttu bu da kitabın en başarılı bulduğum özelliklerinden biriydi. Öyle ya edebiyat da tam bu değil miydi?
Kitabın içinde insan zihninin karmaşıklığı gibi bir anlatım mevcutken, yaşananların tekrarı gibi gözüken cümlelerin aslında kişilerin aynı olaya kendi dünyalarından bakmaları oluşunu bir müddet sonra anlıyorsunuz.
Güçlü ve süslü kelimelerle bezenmiş betimlemeler ile farklı bir kitap yolculuğu yaptırıyor her bir satır. Gerçeklik mi zihnin oyunu mu rüya mı diye pek çok yerde kendinizi sorgulayabileyeceğiniz nitelikte bir kitap.
Örneğini daha önce görmediğim ve bana farklı duyguları yaşatan, oldukça ilginç tatları bir arada bulabileceğiniz Çözülüş kitabını herkese öneririm.
Çakıl Kitap @cakilkitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.